Dijital eğitim daha eğlenceli ve kolay olduğundan öğretmen ve öğrenciler eğitim teknolojilerinin cazibesine kapılmakta ve öğrencinin diğer gelişmeye muhtaç alanları atıl kalabilmektedir.
İçinde bulunduğumuz yüzyılda yaşanan teknolojik gelişmeler, her alanda olduğu gibi eğitim sektöründe de birçok yenilik sunmaktadır. Eğitim teknolojileri adını verdiğimiz bu yenilikler eğitim öğretim süreçlerini farklı boyutlarda etkilemiş ve etkilemeye devam etmektedir.
Bir dönem tepegöz, video, televizyon, radyo gibi eğitim teknolojilerinin kullanıldığı eğitim sektöründe artık bilgisayarlar, projeksiyon cihazları ve akıllı tahtalar kullanılmaya başlamıştır. Başta İngiltere (ortaokulların tamamı, ilkokulların %98’i) olmak üzere ABD ve Japonya’da (%90), Avrupa Birliği ülkelerinde (%70) oranında akıllı tahta kullanımı yaygınlaşmıştır. Son 10 yılda ülkemizde akıllı tahtalar sınıflarda yerini almaya başlamış ve bu süreç “F.A.T.İ.H. Projesi” (Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi) adıyla ve devletimizin de desteğiyle devam etmektedir.
Şüphesiz ki genelde eğitim teknolojileri, özelde akıllı tahtalar eğitim sektörüne bir canlılık getirmiş, öğrencilerin öğrenme yaşantılarını kolaylaştırmıştır. Yurt içi ve yurt dışında yapılan araştırmalara göre akıllı tahta sayesinde öğrencilerin işlenen dersi daha iyi anlayabildikleri, daha görsel ve işitsel sunulmasını sağlayan çoklu ortam özellikleri sayesinde konuları daha çabuk kavrayabildikleri ve akıllı tahtanın internete bağlı olmasının dersi olumlu yönde etkilediği tespit edilmiştir. Araştırmada ayrıca akıllı tahtanın derse olan ilgiyi arttırdığı, böylelikle öğrencilerin derse katılımlarının olumlu yönde gerçekleştiği belirtilmiştir.
Şimdi akıllı tahtanın eğitim sektörüne ne gibi kolaylıklar sağladığına bakalım:
Zaman Kazanma: Önceden hazırlanan eğitim içeriklerini yansıtma, internetten anında bilgiye ulaşma, içeriğin yazıcıdan çıktı alınması ve öğrencilere mail olarak gönderilmesi, daha önce işlenen konuların tekrar ekrana getirilebilmesi, görsel ve işitsel ögelerin kolayca ekrana taşınması öğretmen ve öğrenciye ciddi bir zaman kazancı sağlar.
Sınırsız Çalışma Alanı ve Kayıt Kapasitesi: Yazılan her veriyi kayıt altına alması ve sınırsız olarak yeni çalışma alanları açması akıllı tahtaların en büyük avantajlarından biridir.
Etkili Görsellik: Akıllı tahtalar içeriğindeki görsel ögeler, şekil ve grafikler, harita ve diğer görsel unsurlarla öğrencinin ilgisini çekmekte ve materyal zenginliği sağlamaktadır.
Çeşitli Medya Türlerinin Tek Bir Araçta Toplanması: Görsel ve işitsel içerikleri, videoları, sunumları… Kısacası tüm eğitim araçlarının ayrı ayrı fonksiyonlarını bir arada bulundurması akıllı tahtaların en büyük avantajlarından biridir.
Öğrenciler Tarafından Kolay Kullanımı: Prensky’ye göre günümüzde “dijital yerliler” ve “dijital göçmenler” diye adlandırılan teknolojik altyapıya sahip iki tür insan vardır. Bu ayrım 1980 öncesi ve sonrası doğanlar arasında yapılmaktadır. Aralarındaki en belirgin fark ise, dijital dünyaya uyum göstermeleri konusunda yaşadıkları zorlanmalar veya çok kolay uyum sağlamalarıdır. Günümüz öğrencilerinin tümü dijital yerliler sınıfına girdiğinden, tablet veya akıllı telefonları nasıl kolaylıkla kullanabiliyorlarsa, akıllı tahtayı da kullanırken hiçbir şekilde zorlanmamaktadırlar.
Akıllı Sınıf Sistemiyle Eşgüdümlü Çalışması: Ders dışı tüm öğrenme aktivitelerini yönetmeyi amaçlayan “akıllı sınıf sistemleri” tüm dünyada LMS (Learning Management System) yani “Öğrenme Yönetim Sistemi” olarak adlandırılmaktadır. Akıllı tahta üzerinde işlenilen her bir ders kayıt altına alınıp, dersle ilgili tüm materyaller arşivlenip bu gibi platformlar üzerinde saklanabilmektedir. Ayrıca bu akıllı sınıf platformları üzerinden ev ödevleri verme ve kontrol etme işlevi de yapılabilmektedir.
Doküman Kamerası: Akıllı tahtaların yanında verilen doküman kamerası aracılığıyla öğrenciler kendi hazırladıkları çalışmaları veya herhangi bir materyali akıllı tahtaya yansıtıp tahta üzerinde değişiklik yapabilirler. Deftere veya kâğıda yazılan her şey bu kameralar yardımıyla kolaylıkla akıllı tahtaya yansıtılabilmektedir.
Günümüzde eğitimi destekleyici materyaller konusunda özel yayınevlerinin yeri ve önemi çok büyüktür. Gerek basılı materyal, gerekse dijital materyallerle eğitim sektörüne ciddi katkılar sunan yayınevleri ürünlerini geliştirirken hem basılı hem de dijital materyalleri birlikte planlamaktadır. Dijital materyaller akıllı tahtalar için oldukça kaliteli içeriklerdir.
Damla Yayın Grubu 1974’ten beri eğitim alanında hizmet veren bir kuruluştur. Özellikle eğitim yayınları alanında sektöre sağladığı eğitimi destekleyici materyallerinin tamamını “akıllı tahta destekli” ürünler olarak geliştirmektedir. Bu da öğretmenlerimizin işini kolaylaştırmakta, öğrencilerimizin yetişmesine olumlu katkılar sağlamaktadır.
Eğitim teknolojileri sektöre birçok açıdan avantaj sağlarken bazı konularda dezavantaja dönüşebilmektedir. Bu elbette kullanıcıların yanlış tercihlerinin ve teknolojik araçların her an arıza yapma potansiyelinin bir sonucudur. Bu dezavantajları şu şekilde sıralayabiliriz:
Sanal uygulamalarla gerçeklerden kopma Özellikle uygulama ve ürün odaklı çalışma gerektiren derslerde sınıfa malzeme getirilerek yapılması gereken deney, gözlem, materyal geliştirme gibi faaliyetlerin deney videoları, vb. şekilde akıllı tahta ekranından izletilmesi öğrenciyi gerçeklerden koparmaktadır.
Aracın amaca dönüşmesi Akıllı tahtalar eğitimi kolaylaştırıcı bir araç iken bazı kullanıcılar tarafından eğitimin odağı haline getirilmekte ve tüm faaliyetler için kullanılmaktadır. Bu da zamanla bu eğitim araçlarının öğrenci üzerindeki etkisinin ve cazibesinin azalmasına yol açmaktadır.
Bunu şöyle örneklendirebiliriz. Sahada maç yaparak enerjisini atan ve bedenen gelişen bir öğrenciye karşılık maçı oynamak yerine sanal ekrandan izleterek öğrencinin bedensel gelişimi yerine haz duygularının tatmini şeklinde kullanım oldukça hatalı bir kullanımdır.
Zaman kaybettirir Eğitim teknolojileri genel olarak elektronik aletler olduğundan; elekrik kesintileri, kumanda pillerinin bitmesi, projeksiyonların arızalanması, bilgisayar virüsleri gibi pek çok sebeple arızalanmakta ve öğrencinin dersten kopmasına, hazırlığını eğitim teknolojilerine göre yapan öğretmenlerin dersi işleyememesine yol açmaktadır. Bir kullanıcı olarak mezkur sebeplerden dolayı birçok dersimin verimsiz geçtiğini söyleyebilirim.
Eğitim çok yönlü ve zorlu bir süreçtir. Yunus Emre’nin şu sözü çok manidardır: “Bilmek olmak değildir, olmaya bak olmaya”. Eğitim teknolojileri öğrencilerin “bilme” ihtiyaçlarını kolaylaştırmaktadır. Ancak öğrencilerin bir de “olma” ihtiyaçları vardır. Karakter gelişimi, ahlaki davranışların düzenlenmesi, ruhsal ve duygusal gelişim, zihinsel ve bedensel gelişim, sosyal ve dil gelişimi, yetenek ve yeterlilik düzeylerinin geliştirilmesi hep eğitim öğretim sürecinde gerçekleşmesi gereken deneyimlerdir. Dijital eğitim daha eğlenceli ve kolay olduğundan öğretmen ve öğrenciler eğitim teknolojilerinin cazibesine kapılmakta ve öğrencinin diğer gelişmeye muhtaç alanları atıl kalabilmektedir. Böylesine karmaşık bir süreci eğitim teknolojilerinin cazibesine kurban etmemeli, eğitim teknolojilerini gerektiği kadar kullanmaya dikkat edilmelidir.
Mahmut Celep
Eğitim Dünyası - Sayı: 4 - Sonbahar 2016