Beyazıt Devlet Kütüphanesi’nin efsanevî müdürü ve hâfız-ı kütübü İsmail Saib Sencer, Beyazıt’ta kırk yıl boyunca hizmet verdiği “Kedili Kütüphane”de yâd edildi. Toplantıda eğitimci-yazar Zafer Bilgi’nin hazırladığı İsmail Saib Sencer isimli eserin tanıtım toplantısı da yapıldı.
Programı sunan edebiyatçı-yazar Mehmet Nuri Yardım, İsmail Saib Sencer’in unutulmaması gereken büyük bir değer olduğunu belirterek “O, ilim dünyamızın abide şahsiyeti, irfanımızın gerçek kahramanlarından birisidir.” dedi. Daha sonra kürsüye davet edilen Beyazıt Devlet Kütüphanesi Müdürü Abdülkadir Öztuğrul, “İsmail Saib Hoca gibi büyük bir değerin hizmet verdiği bu kütüphanede bulunmak benim için büyük bir şereftir. İnşallah hem onun hem de diğer alim kütüphanecilerimizin hatırasını yaşatacağız.” dedi. Sahaflar Derneği Başkanı Adil Sarmusak da “İsmail Saib Sencer, bütün eski sahafların tanıdığı ve hürmet ettiği bir zat idi. İnşallah bundan sonra da öyle geniş ufuklu alim kütüphaneciler yetişir ve ülkemize hizmet eder.” dedi.
İsmail Saib Sencer kitabını yayınlayan Mihrabad Yayınları Genel Yayın Yönetmeni H. Hüseyin Doğru, kürsüdeki konuşmasında şunları söyledi: “Böyle bir eseri kültür hayatımıza kazandırmaktan büyük bir bahtiyarlık duyuyoruz. İsmail Saib Sencer hem büyük bir alim hem de evliyaullahtan bir zat imiş. İnşallah yeni nesiller böyle zatları tanıyarak daha doğru yolda ve istikamet üzere olurlar.”
Kültür tarihçisi Dursun Gürlek ise yaptığı konuşmada, İsmail Saib Sencer, İbnül Emin Mahmud Kemal ve Ali Emiri Efendi gibi zatların bu millete çok büyük hizmetlerde bulundukları ama kıymetlerinin henüz yeni yeni anlaşılmaya başlandığını ifade ederek, “Bu çapta zatlar, Avrupa’da yetişseydi bugüne kadar haklarında yüzlerce kitap yazılır, onlarca film çekilirdi. İnşallah biz de bu şahsiyetleri hak ettikleri şekilde yâd ederiz.”
İsmail Saib Sencer kitabının yazarı Zafer Bilgi, İsmail Saib Sencer’le tanışmasının hikâyesini ve kitabı hazırlamak için yaptığı çalışmaları anlattı. Bu konuda başta üniversitedeki hocaları olmak üzere kültür dünyasından da destek gördüğünü ifade eden Zafer Bilgi, konuşmasında özetle şöyle dedi: “İsmail Saib Sencer’i tanıdıkça ne kadar büyük bir derya ile karşılaştığımı gördüm. O, ilimde âdeta bir umman imiş. Çeşitli ilimlerde derinlikli bilgilere sahip olup herkesi, bilhassa kendisine müracaat ederek soru soran ilim ve fikir adamlarını aydınlatmıştır. Bu kitabın gün ışığına çıkmasında Mehmet Nuri Yardım, Dursun Gürlek ve H. Hüseyin Doğru’nun emekleri oldu. Kendilerine teşekkür ediyorum. Bu kitapta, Osmanlı’dan kalan büyük değer ‘Hâfız-ı Kütüplük nedir?’ sorusuna cevap alacak, Osmanlı’nın son hâfız-ı kütüplerinden İsmail Saib Sencer Hoca’nın ilginç ve bir o kadar da münzevî hayatına yolculuğa çıkacaksınız. Dönemin en büyük ilim adamlarının kaynağı olan Hoca Efendi, kedileriyle kendini gizlemesiyle ve sorulan her alandan soruya cevap vermesiyle dikkat çekmişti. Bir mesele arz edilince ‘Sağdan yedinci raftaki falanca kitabın ikinci cildini al, kırkyedinci sayfasındaki üçüncü paragrafı oku.’ dedikten sonra ‘Şu, şu kitapların şu sayfalarında da aradığınız neviden bilgiler vardır.’ diyebilecek kadar ilim deryası idi.”
Büyük bir ilgi gören toplantıdan sonra konuşmacılar ve dinleyiciler hatıra fotoğrafları çektirdi. Katılımcılar daha sonra kütüphane salonunda açılan “İsmail Saib Sencer Sergisi”ni gezdiler. Sergide Adil Sarmusak’ın kütüphaneye armağan ettiği orijinal İsmail Saib Sencer fotoğrafı büyük bir ilgi çekti.
Hakkında Ne Demişlerdi?
- O Bayezid Kütüphanesi’nin ruhu idi. İsmail Hami Danışmend
- O, bir kütüphane memuru değil, canlı bir bibliyografya idi. Dr. Adnan Adıvar
- Gazali kadar mütekellim, Fahreddin Razi kadar müfessir, Buhari kadar muhaddis, İbni Sina kadar hekim, Muhyiddin Arabi kadar âlim, Mevlâna kadar âşık, Hacı Bayram kadar vâkıf, Kınalızade kadar zi-fünun’ bir zat idi. Abdülbaki Gölpınarlı
- Kendisi yirminci asrın allamesi olup, şark encümenidir. Yahya Kemal