Eğitim,

ALPARSLAN VE MALAZGİRT ZAFERİNİN ÖNEMİ

ALPARSLAN VE MALAZGİRT ZAFERİNİN ÖNEMİ

Alparslan ve Malazgirt Zaferinin Önemi

  • Düşünce ile tarih birlikte yol aldıkları sürece, tarihsel derinlikten söz edebiliriz. 14. yüzyıl önemli düşünürlerinden, devlet adamı, tarihçi İbn Haldun; ‘’Geçmişler geleceğe suyun suya benzemesinden daha ziyade birbirine benzer.’’ kanaatıyla tarihî olgu ve olayların geniş bir çerçeve içinde idrak edilmesi gerektiğine dikkat çekmiştir.

Selçukluların zuhûrunun, genel olarak İslam tarihine, özel olarak Türk tarihine en önemli katkıları, merkezi devlet kavramını sistematik bir şekilde getirmiş olmalarıdır. Orta Asya pratikleri, İran kültürünün sentezi ve İslam tarihinin tecrübeleri siyasi hayatı olduğu kadar, bilim ve entelektüel hayatı da etkilemiştir

İslam dünyasına, Anadolu’ya hâkim olmaları, Akdeniz sahillerine açılmaları, Türk İslâm ve Cihan tarihinin, en büyük dönüm noktası olan Malazgirt zaferi bir inkılaptır. Bu inkılap ile İslam dünyası iç buhranlardan, Bizans’ın istilâ tehditlerinden kurtulup, hilal haça galip gelmiştir. Öte yandan Türkler, İslam dünyası için yeni bir kan olmuş, kudretleri, kahramanlıkları, ahlak, fazilet ve idealleri sayesinde; Türk-İslam tarihi yeni bir yükseliş çağına kapılarını açmıştır.

Selçuklular 1040 Dandanakan Savaşı ile İslam dünyasına adım attıklarında, İslam dünyası dört yüz yıllık kurulu bir medeniyettir. Hazır bir medeniyete giren Selçuklular ilk defa, Türk İslam perspektifi geliştirmişlerdir. Bu perspektifin kapısını Türklere açan, tarih sayfalarına altın harflerle ismini kazıyan, padişah Alparslan’dı. Amcası Tuğrul Bey gibi dinine sadık, dönemi ve sonrasındaki gelişmeler okuyucuya Selçuklu tarihi hakkında ciddi bir birikim sunuyor.

Bugüne kadar, Türk tarihinin bölümlere, dönemlere ayrılması, okuyucuya sunulan eserlerde Selçuklu Tarihi’nin geri planda kalmasına yol açmıştır. Akademik hayatta, uzmanlaşma anlamında gerekli olsa da bir Türk evladının, beylikten kıtalara hükmeden büyük Osmanlı İmparatorluğu’nun devlet yapısı ve gücünü anlaması için, bugün var olduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin köklerinin ne kadar güçlü bir tarihten beslendiğini idrak etmesi için, tarihini homojen olarak incelemesi, Selçuklu padişahlarını, devlet adamlarını tanıması ve öğrenmesi zorunluluktur. Bu noktadan hareketle, genel olarak akademik bir üslup ile yazılmış Selçuklu tarihi eserlerine nazaran, son derece akıcı bir üslup görüyoruz. Kitap, Selçuklu tarihine genel bir bakış ve Alparslan, Malazgirt Zaferi, Melik Şah dönemine dair fikir edinmeyi, bunu yaparken de keyifle, sıkılmadan, tarihinin her dönemi ile barışık olmayı, okuyucuya vaat ediyor.

  • Alparslan ve Malazgirt Zaferi
  • Sara Gürbüz Özeren
  • Mihrabad Yayınları
  • İstanbul, 2019
  • 336 sayfa

Eğitim Dünyası - Sayı 6 - 2020

HÜLYA GÜNAY